بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Namaz sizin için ne ifade ediyor?

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla,

Allah'a hamd olsun, salatü selam habibi Muhammed Mustafa'nın üzerine olsun,

Sevgili kardeşlerim, yüce rabbimiz kitabında namaza ısrarla vurgu yapıyor, peygamberi namazın önemini birçok sözünde belirtiyor. Sahabesi namazın terkini şirk ile eşit görüyorken sizce günümüzde namaza verdiğimiz önem ve kıymet yeterli mi? Hayır, namazı sıradan bir ibadet gibi gören ve göstermeye çalışan insanların hangi amaç, hangi gayelere hizmet ettiği şüphesiz bellidir.

Namaz insanın yaratılış amaçlarındandır!


Namaz, farz olan ibadetlerin hiçbirine benzemediği gibi Kuran-i Kerimde üzerine ısrarla basılarak hepsinden üstün bir ibadet olduğu vurgulanmıştır. Öyle ki namaz kılmamak müşriklerin işi olarak söylenmiş. Müslümanların sıfatları sayılırken namaz kılarlar denmiş ve açık bir vurgu ile imanın peşi sıra sayılmış bir ibadet olmuştur.

Müslümanların en büyük duası, ibadeti ve en büyük nimeti olan namaz bir kul olmanın dışa vurumudur. Müslümanlar namaz sırasında yaptığı tüm hareketleri ve okudukları tüm duaları Allah'ın rızasını kazanmak için yaparlar.

Namazın Bazı Hikmetleri


  1. Ömrü hayatı boyunca namazlarını doğru ve terk etmeden kılan kişilerin yaşlandığında eklemleri ile ilgili sorun yaşamadıkları kanıtlanmış bir gerçektir.
  2. Namazın şartlarından biri olarak temizlik şarttır ve bir Müslüman günde en az 5 defa su ile temizlenir.
  3. Sabah namazına (seferden önce) kalkıp namaz kılan kişi günü dinç ve zinde geçirir.
Bu saydıklarım bilimsel olarak kesin bir şekilde doğrulanmıştır. Namazın hikmetleri ise sadece bunlar değildir. Dünya ve ahirete faydalı bir çok hikmeti vardır. Şüphesiz gerçek hikmetlerinin sayısını Allah bilir.

Namaz Müslümanın duası, zikri ve kulluğunun dışa vurumudur. Ancak başında abdest almak, kıbleye yönelmek gibi şartları olan bir duadır. 

Namazın asıl amacı olan secde, Allah'a kulluğun ifade edilmesi ve Allah'ı zikir edip, Allah'ı hatırlamaktır. Günde 5 defa Namazı hakkı ile kılan kişiden kötü işler beklenemez. Kibri alır. Bir vakit namazın özürsüz olarak terk edilmesi manevi tarafta; Allah'ı secde etmeye layık görmemek, baş kaldırmak ve isyan etmek gibi ağır şekilde yorumlanabilecek bir şeydir.

Kuran-i Kerim'de Allahu Teala namazın dışında hiçbir ibadeti bu denli üzerine basarak yapılmasını emretmemiştir. Namaz kılmayana kafir diyemiyoruz, ancak Müslüman'da diyemiyoruz. Kelime-i Şehadet getirip 5 vakit namaz kılmayan kişilere durumlarını Allah daha iyi bilir demeyi uygun görüyoruz. Ancak namaz kılmamak ahiret hayatında Allah'ın azabını gerektiren bir durum olduğunu da belirtmek istiyorum. Bu husus son derece önemlidir. Namaz kılmayana Müslüman değil diyemiyoruz, Müslümanda diyemiyoruz. Ancak gerçekten gönlünden inanmış bile olsa Namazı terk edenin ahirette azaba çarptırılacağını kesin bir şekilde söyleyebiliyoruz. (Tövbe edip, Allah'ın bağışladıkları müstesna)

Kuran-i Kerim'de Namaz Hakkında Geçen Ayetlere hızlıca göz atalım;


  1. Onlar ki gaybe iman edip namazı dürüst kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah yolunda) harcarlar. (BAKARA Suresi 3)
  2. Hem namazı dosdoğru kılın, zekatı verin, rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin. (BAKARA Suresi 43)
  3. Bir de sabırla, namazla yardım isteyin. Şüphesiz bu, (Allah'a) saygılı olanlardan başkasına ağır gelir. (BAKARA Suresi 45)
  4. Hani bir vakitler İsrailoğulları'ndan şöylece mîsak (kesin bir söz) almıştık: Allah'dan başkasına tapmayacaksınız, ana-babaya iyilik, yakınlığı olanlara, öksüzlere, çaresizlere de iyilik yapacaksınız, insanlara güzellikle söz söyleyecek, namazı kılacak, zekatı vereceksiniz. Sonra çok azınız müstesna olmak üzere sözünüzden döndünüz, hâlâ da dönüyorsunuz. (BAKARA Suresi 83)
  5. Siz namazı hakkıyle kılmaya bakın ve zekatı verin! Kendi nefsiniz için her ne hayır yaparsanız, Allah katında onu bulursunuz. Muhakkak ki, Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir. (BAKARA Suresi 110)
  6. Biz ta o zaman bu Beyt'i, insanlar için bir sevap kazanma ve bir güven yeri kıldık. Siz de Makam-ı İbrahim'den kendinize bir namazgah edinin. Ayrıca İbrahim ile İsmail'e şöyle ahid verdik: "Beytimi, hem tavaf edenler için, hem ibadete kapananlar için, hem de rükû ve secde edenler için tertemiz tutun!" (BAKARA Suresi 125)
  7. Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphe yok ki Allah, sabredenlerle beraberdir. (BAKARA Suresi 153)
  8. Yüzlerinizi bazan doğu, bazan batı tarafına çevirmeniz erginlik değildir. Fakat eren o kimselerdir ki, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitabave bütün peygamberlere iman edip, yakınlığı olanlara, öksüzlere, yoksullara, yolda kalmışa, dilenenlere ve esirleri kurtarmaya seve seve mal verirler. Namazı kılarlar, zekatı verirler. Bir de andlaştıkları zaman sözlerini yerine getirenler, hele sıkıntı ve hastalık durumlarında ve harbin şiddetli zamanında sabır ve kararlılık gösterenler var ya, işte doğru olanlar da bunlardır, korunanlar da bunlardır. (BAKARA Suresi 177)
  9. Namazlara ve orta namaza devam edin ve Allah için boyun eğerek kalkıp namaza durun. Eğer bir korku hâlindeyseniz, yaya veya binekli olarak giderken kılın, (korkudan) emin olduğunuz zaman da böyle bilmediğiniz şeyleri size öğrettiği şekilde Allah'ı zikredin (namazlarınızı yine her zamanki gibi huşû ile kılın) (BAKARA Suresi 238 - 239)
  10. İman edip iyi işler yapan, namazı dosdoğru kılıp zekatı verenlerin Rabbleri katında elbette mükafatları vardır. Onlara hiçbir korku olmadığı gibi, onlar mahzun da olmazlar. (BAKARA Suresi 277)
  11. Zekeriyya mabedde namaz kılarken melekler ona: "Allah sana, Allah'dan bir kelimeyi doğrulayıcı, efendi, nefsine hakim ve iyilerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdeler." diye ünlediler. (ALİ İMRAN Suresi 39)
  12. Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın. Cünüb iken de yolcu olanlar müstesna gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur, veya yolculukta bulunursanız veyahut biriniz abdest bozmaktan gelince veya cinsî münasebette bulunup, su da bulamazsanız o zaman tertemiz bir toprak ile teyemmüm edin. Niyetle yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz ki Allah çok affedicidir, çok bağışlayıcıdır. (NİSÂ Suresi 43)
  13. Kendilerine, "Ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın, zekatı verin" denilenleri görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca hemen içlerinden bir kısmı insanlardan, Allah'tan korkar gibi, hatta daha çok korkarlar ve "Rabbimiz! Niçin bize savaş yazdın? Ne olurdu bize azıcık bir müddet daha tanımış olsaydın da biraz daha yaşasaydık?" derler. Onlara de ki: "Dünya zevki ne de olsa azdır, ahiret, Allah'a karşı gelmekten sakınan için daha hayırlıdır ve size kıl kadar haksızlık edilmez." (NİSÂ Suresi 77)
  14. Yeryüzünde sefere çıktığınızda kâfirlerin size bir kötülük yapacağından korkarsanız namazı kısaltmanızda size bir vebal yoktur. Kuşkusuz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır. (NİSÂ Suresi 101)
  15. Sen onların aralarında bulunup da onlara namaz kıldırdığında içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silahlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında diğer bir kısmı arkanızda beklesin. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. Kâfirler arzu ederler ki, silahlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Eğer size yağmur gibi bir eziyet erişir veya hasta olursanız silahlarınızı bırakmanızda bir vebal yoktur. Bununla beraber ihtiyatı elden bırakmayın. Kuşkusuz Allah kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. (NİSÂ Suresi 102)
  16. O korkulu zamanda namazı kıldınız mı gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yanlarınız üzerinde hep Allah'ı zikredin. Korkudan kurtulduğunuzda namazı tam erkanı ile kılın. Çünkü namaz müminlere belirli vakitlerde yazılı bir farzdır. (NİSÂ Suresi 103)
  17. Münafıklar, Allah'ı aldatmaya çalışırlar. Halbuki Allah, onların oyunlarını başlarına geçirecektir. Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar. Allah'ı pek az anarlar. (NİSÂ Suresi 142)
  18. Fakat onlardan ilimde derinleşmiş olanlar ve iman edenler, sana indirilene ve senden önce indirilenlere iman ederler. Onlar, namazı kılan, zekatı veren, Allah'a ve ahiret gününe iman edenlerdir. İşte onlara büyük bir mükafat vereceğiz. (NİSÂ Suresi 162)
  19. Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. (MÂİDE Suresi 6)
  20. Allah, İsrailoğularından söz almıştı. İçlerinden on iki müfettiş göndermiştik... Allah şöyle demişti: " Ben, muhakkak sizinle beraberim. Namazı dosdoğru kıldığınız, zekatı verdiğiniz, peygamberlerime iman ettiğiniz ve onlara yardımda bulunduğunuz, (mallarınızı) Allah yolunda güzelce sarfettiğiniz takdirde, günahlarınızı mutlaka örter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere korum. Fakat sizden her kim de, bundan sonra küfrederse, dosdoğru yoldan sapmış olur. (MÂİDE Suresi 12)
  21. Sizin asıl dostunuz Allah'tır, O'nun Resulüdür ve namazlarını kılan zekatlarını veren ve rükû eden müminlerdir. (MÂİDE Suresi 55)
  22. Namaza çağırdığınız zaman, onu alay ve eğlence konusu yaparlar. Bu onların, akıllarını kullanmayan bir toplum olmalarından dolayıdır. (MÂİDE Suresi 58)
  23. Şeytan, içki ve kumarla sizin aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlardan vazgeçtiniz değil mi? (MÂİDE Suresi 91)
  24. Ey iman edenler! İçinizden birine ölüm (emareleri) geldiği zaman, vasiyet sırasında aranızdaki şahitliğin hükmü, kendi içinizden iki adaletli şahit, yahut yeryüzünde yolculuğa çıkmış iseniz, ölüm (emareleri de) size gelip çatmışsa, sizden olmayan diğer iki şahit tutmaktır. Eğer (bunlardan) şüpheye düşerseniz, namazdan sonra onları alıkorsunuz. Onlar da Allah'a şöyle yemin ederler: "Akraba bile olsa, yemini bir çıkar karşılığı satmayacağız, Allah'ın şahitliğini gizlemeyeceğiz. Aksi halde günahkârlardan oluruz". (MÂİDE Suresi 106)
  25. Bize: "Namazı dosdoğru kılın, Allah'a karşı gelmekten sakının" (diye emredildi), toplanacağınız yer O'nun huzurudur. (EN'ÂM Suresi 72)
  26. Bu Kitap (Kur'ân), kendinden önceki kitapları tasdik eden, şehirler anası (Mekke) halkını ve çevresindeki bütün insanlığı uyarman için indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Ahiret gününe iman edenler bu Kitab'a da iman ederler ve onlar namazlarına da devamlıdırlar. (EN'ÂM Suresi 92)
  27. De ki: Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm hep âlemlerin Rabbi Allah içindir. (EN'ÂM Suresi 162)
  28. Kitaba sarılanlara ve namazı kılmaya devam edenlere gelince, biz o iyilerin ecrini hiçbir zaman yitirmeyiz. (A'RÂF Suresi 170)
  29. Onlar ki, namazı gereği gibi kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yoluna harcarlar. (ENFÂL Suresi 3)
  30. Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe ederler ve namaz kılıp zekatı verirlerse onları serbest bırakın. Muhakkak ki, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. (TEVBE Suresi 5)
  31. Eğer tevbe ederler, namazı kılarlar, zekatı verirlerse dinde kardeşleriniz olurlar. Biz âyetleri, bilen bir kavme açıklarız. (TEVBE Suresi 11)
  32. Allah'ın mescidlerini, ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazı kılan, zekatı veren ve Allah'dan başkasından korkmayan kimseler imar ederler. İşte hidayet üzere oldukları umulanlar bunlardır. (TEVBE Suresi 18)
  33. İnfakların onlardan kabul olunmamasına sebep, gerçekte Allah'a ve Resulüne inanmamaları, namaza ancak üşene üşene gelmeleri, verdiklerini de ancak istemeye istemeye vermeleridir. (TEVBE Suresi 54)
  34. Erkek ve kadın bütün müminler birbirlerinin dostları ve velileridirler. İyiliği emrederler, kötülükten vazgeçirirler, namazı kılarlar, zekâtı verirler, Allah'a ve Resulüne itaat ederler. İşte bunları Allah rahmetiyle yarlığayacaktır. Çünkü Allah azîzdir, hakîmdir. (TEVBE Suresi 71)
  35. Ve onlardan biri ölürse asla namazını kılma ve kabirinin başına gidip durma. Çünkü onlar Allah'ı ve Resulünü tanımadılar. Ve fasık olarak can verdiler. (TEVBE Suresi 84)
  36. Biz Musa ile kardeşine şöyle vahyettik: "Kavminiz için Mısır'da birtakım evler hazırlayın ve evlerinizi kıbleye karşı yapın ve namazı kılın ve müminlere müjde verin." (YUNUS Suresi 87)
  37. Dediler ki; "Ey Şu'ayb, atalarımızın taptıklarını terketmemizi veya mallarımızda dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi sana namazın mı emrediyor? Oysa ki sen yumuşak huylusun ve aklı başında bir adamsın." (HÛD Suresi 87)
  38. Gündüzün her iki tarafında ve gecenin saçaklarında (gündüze yakın olan saatlerinde) namaz kıl! Muhakkak ki, iyilik kötülükleri giderir. Bu ise, düşünebilenlere bir öğüttür. (HÛD Suresi 114)
  39. Rablerinin rızasını kazanmak arzusuyla sabrederler ve namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açıkça Allah yolunda harcarlar ve çirkinlikleri güzelliklerle yok ederler. İşte bunlar, bu hayatın akibeti kendilerinin olacak olanlardır. (R'AD Suresi 22)
  40. (Ey Muhammed!) İman eden kullarıma söyle: "Namazı dosdoğru kılsınlar, alış-veriş ve dostluğun olmadığı bir günün gelmesinden önce, kendilerine verdiğimiz rızıktan açık ve gizli (Allah için) harcasınlar." (İBRAHİM Suresi 31)
  41. "Rabbimiz! Ben çocuklarımdan bir kısmını namazı dosdoğru kılmaları için, senin Beyt-i Haram'ının yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Artık sen de insanlardan bir kısmını onlara meylettir. Ve onları bazı meyvelerle rızıklandır ki şükretsinler.(İBRAHİM Suresi 37)
  42. "Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazını dosdoğru kılanlardan eyle! Ey Rabbimiz! duamı kabul et! (İBRAHİM Suresi 40)
  43. Güneşin batıya kaymasından, gecenin karanlığına kadar (belirli vakitlerde) gereği üzere namazı kıl, bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazında, gece ve gündüz melekleri hazır bulunur. Gecenin bir kısmında da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere uykudan kalk, Kur'ân ile teheccüd namazı kıl, Rabbinin seni bir makam-ı mahmuda (şefaat makamına) göndermesi kesindir. (İSRÂ Suresi 78-79)
  44. (Sen onlara) de ki: İster "Allah" deyin, ister "Rahmân" deyin, nasıl çağırırsanız çağırın. En güzel isimler O'nundur. Namazında sesini pek yükseltme, çok da gizli okuma, orta yolu seç. (İSRÂ Suresi 110)
  45. "Beni, nerede olursam olayım mübarek kıldı. Hayatta bulunduğum müddetçe namaz kılmamı ve zekat vermemi emretti." (MERYEM Suresi 31)
  46. Ailesine ve çevresine namaz kılmayı ve zekat vermeyi emrederdi ve Rabbinin katında hoşnutluğa ermişti. (MERYEM Suresi 55)
  47. Sonra bunların ardından öyle bir nesil geldi ki, namazı terkettiler, heva ve heveslerine uydular; onlar bu taşkınlıklarının karşılığını mutlaka göreceklerdir. (Cehennemdeki "Gayya" vadisini boylayacaklardır.) (MERYEM Suresi 59)
  48. Şüphesiz ben Allah'ım, benden başka hiçbir ilâh yoktur. Onun için bana kulluk et ve beni anmak için namaz kıl. (TÂHÂ Suresi 14)
  49. (Ey Muhammed!) Ehline namaz kılmalarını emret, kendin de ona sabırla devam et. Biz senden bir rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırırız. Güzel akibet takva sahiplerinindir. (TÂHÂ Suresi 132)
  50. Onları buyruğumuz altında (insanlara) doğru yolu gösterecek önderler kıldık. Kendilerine hayırlı işler yapmayı, namaz kılmayı, zekat vermeyi vahyettik. Onlar bize kulluk eden kimselerdir. (ENBİYÂ Suresi)
  51. Ki Allah anıldığı vakit onların kalpleri titrer. Onlar başlarına gelene sabreden, namaz kılan kimselerdir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar. (HACC Suresi 35)
  52. Onlar (o müminlerdir) ki, eğer kendilerini yeryüzünde iktidar mevkiine getirirsek namazı kılarlar, zekatı verirler, iyiliği emrederler ve fenalığı yasak ederler. Bütün işlerin sonu sırf Allah'a âittir. (HACC Suresi 41)
  53. Allah uğrunda gerektiği gibi cihad edin. Sizi o seçmiş, babanız İbrahim'in yolu olan dinde sizin için bir zorluk kılmamıştır. Daha önce ve Kur'ân'da, Peygamberin size şahid olması, sizin de insanlara şahid olmanız için, size müslüman adını veren O'dur. Artık namaz kılın, zekat verin, Allah'a sarılın. O sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır! (HACC Suresi 78)
  54. Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler. (MÜ'MİNUN Suresi 2)
  55. Ve onlar ki, namazlarını muhafaza ederler. (MÜ'MİNUN Suresi 9)
  56. Birtakım insanlar (Allahı tesbih ederler) ki, ne ticaret ne de alış veriş onları Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekat vermekten alıkoymaz. Onlar, kalplerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar. (NÛR Suresi 37)
  57. Hem namazı kılın, zekatı verin ve peygambere itaat edin ki rahmete eresiniz. (NÛR Suresi 56)
  58. Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz erginlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar mahrem halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için, ne de onlar için bir mahzur yoktur. (Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz.) İşte Allah, âyetlerini size böyle açıklar. Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (NÛR Suresi 58)
  59. Ki o (müminler) namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve ahirete de kesin olarak iman ederler. (NEML Suresi 3)
  60. Sana vahyedilen Kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı bilir. (ANKEBUT Suresi 45)
  61. Başkasından geçerek hep O'na gönül verin ve O'ndan sakının. Namaza devam edin ve müşrilerden olmayın. (RUM Suresi 31)
  62. Onlar, namazı kılarlar, zekatı verirler, âhirete de kesin olarak inanırlar. (LOKMÂN Suresi 4)
  63. "Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten sakındır. Başına gelenlere sabret, çünkü bunlar, azmi gerektiren işlerdendir." (LOKMÂN Suresi 17)
  64. Onların yanları yataklardan uzaklaşır, korku ve ümid içinde Rablerine dua ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan hayıra sarfederler. (SECDE Suresi 16)
  65. Hem vakarınızla evlerinizde durun da önceki cahiliyet devrinde olduğu gibi süslenip çıkmayın. Namazı kılın, zekatı verin. Allah ve Resulü'ne itaat edin. Ey ehli beyt! Allah sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz, pampak yapmak istiyor. (AHZÂB Suresi 33)
  66. Hem günah çeken bir kimse, başkasının günahını çekmeyecek; yükü ağır basan, onun yüklenilmesine çağırsa da ondan bir şey yüklenilmeyecek, isterse bir yakını olsun. Fakat sen ancak o kimseleri sakındırısın ki, gaybda Rablerinin korkusunu duyarlar, namazı dürüst kılarlar. Temizlenen de sırf kendisi için temizlenir. Nihayet dönüş Allah'adır. (FÂTIR Suresi 18)
  67. Allah'ın kitabını okuyan, namazı kılan ve kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık olarak verenler, kesinlikle batma ihtimali olmayan bir ticaret umarlar. (FÂTIR Suresi 29)
  68. Onlar, Rablerinin davetini kabul ederler ve namazı dosdoğru kılarlar. Onların işleri de kendi aralarında bir istişare iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan onlar Allah yolunda harcarlar. (Şûrâ Suresi 38)
  69. Gizli (özel) bir şey konuşmanızdan önce sadaka vermekten korktunuz da mı yerine getirmediniz? Fakat Allah da sizi affetti. Şu halde namazı kılın, zekatı verin, Allah'a ve Resulüne itaat edin. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır. (MUCADELE Suresi 13)
  70. Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrıldığı(nız) zaman, Allah'ı anmaya koşun, alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan (nasibinizi) arayın. Allah'ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz. (CUM'A Suresi 9-10)
  71. Ancak namaz kılanlar bunun dışındadır. Onlar ki namazlarını sürekli kılarlar. (MEÂRİC Suresi 22-23)
  72. Namazlarına devam ederler. (MEÂRİC Suresi 34)
  73. Rabbin, senin gecenin üçte ikisinden daha azında, yarısında ve üçte birinde kalktığını, seninle beraber bulunanlardan bir topluluğun da böyle yaptığını biliyor. Gece ve gündüzü Allah takdir eder. O, sizin onu sayamayacağınızı bildi de sizi affetti. Bundan böyle Kur'ân'dan size ne kolay gelirse okuyun. Allah, içinizden hastalar, yeryüzünde gezip Allah'ın lütfunu arayan başka kimseler ve Allah yolunda savaşan daha başka insanlar olacağını bilmiştir. Onun için Kur'ân'dan kolayınıza geldiği kadar okuyun, namazı kılın, zekatı verin ve Allah'a güzel bir borç verin (Hayırlı işlere mal sarfedin). Kendiniz için gönderdiğiniz her iyiliği, Allah katında daha hayırlı ve sevapça daha büyük olarak bulacaksınız. Allah'tan bağış dileyin. Kuşkusuz Allah bağışlayandır, merhamet edendir. (Müzzemmil Suresi 20)
  74. Suçlular der ki: "Biz namaz kılanlardan değildik." (MUDDESSİR Suresi 43)
  75. Fakat o, ne sadaka verdi, ne namaz kıldı. (KIYAMET Suresi 31)
  76. Rabbinin adını anıp namaz kılan. (A'LA Suresi 15)
  77. Namaz kıldığı zaman, bir kulu engelleyeni gördün mü? (ALAK Suresi 10)
  78. Halbuki onlar, dini sadece Allah'a tahsis ederek, Allah'ı birleyerek, ancak Allah'a ibadet etmekle, namazı kılmakla ve zekatı vermekle emrolunmuşlardır. İşte dosdoğru din budur. (BEYYİNE Suresi 5)
  79. Kıldıkları namazın değerine aldırış etmezler.(MÂÛN Suresi 5)
  80. Öyleyse Rabb'in için namaz kıl ve kurban kes. (KEVSER Suresi 2)

Peygamber efendimizin Namaz hakkında söylediği sözlerine hızlıca göz atalım;


  1. Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir. [Taberani]
  2. Namaz dinin direğidir, terk eden dinini yıkmış olur. [Beyheki]
  3. Kıyamette kulun ilk sorguya çekileceği ibadet, namazdır. Namazı düzgün ise, diğer amelleri kabul edilir. Namazı düzgün değilse, hiçbir ameli kabul edilmez. [Taberani]
  4. Namazı doğru kılanın, ağaçtan yaprakların döküldüğü gibi günahları dökülür. [İ.Ahmed]
  5. Allahü teâlâ buyuruyor ki, "Söz veriyorum ki, namazlarını vaktinde, doğru olarak kılana azap etmem, onu sorgu-suale çekmeden Cennete koyarım" [Hâkim]
  6. Her Peygamberin ümmetine son nefeste vasiyeti namazdır. [Gunye]
  7. Münafıklara en ağır gelen namaz, yatsı ile sabah namazını cemaatle kılmaktır. Bunlardaki ecri bilen, sürünerek de olsa, cemaate gelir. [Buhari]
  8. Namaz, her hayrın, her iyiliğin anahtarıdır. [Taberani]
  9. Namaz kılmayanın dini yoktur. [İbni Nasr]
  10. Namaz kılan, kıyamette kurtulacak, kılmayan perişan olur. [Taberani]
  11. Namaz kılmayan, kıyamette, Allahü teâlâyı kızgın olarak bulur. [Bezzar]
  12. İman, namaz demektir. Namazı itina ile, vaktine, sünnetine ve diğer şartlarına riayet ederek kılan, mümindir. [İbni Neccar]
  13. Sıkıntıda duasının kabul edilmesini isteyen, rahat zamanında çok dua etsin. [Tirmizi]
  14. Namazı kasten bırakanın ibadetleri kabul olmaz ve namaza başlayana kadar Allahü teâlânın himayesinden uzak kalır. [Ebu Nuaym]
  15. Bizimle kâfir arasındaki fark namazdır. Namazı terk eden kâfir olur. [Nesai]
  16. Cenneti isteyip de, Allah’ın yasakladıklarından kaçınmayan, isteğinde yalancıdır ve Cenneti isteyen, hayırlı işlere koşar, Cehennemden korkan, haramlardan kaçar. [Beyheki]
  17. Hırsızların en büyüğü, namazından çalandır. Yani namazın erkânına riayet etmez, rükû ve secdelerini hakkiyle yerine getirmez. [Vesilet-ün Necat]
  18. Herkesin namazında, kalbin hazır olduğu kısımlar yazılır. Kalbin hazır olmadığı namaza, Allahü teâlâ nazar etmez. [Vesilet-ün Necat]
  19. Yatsı namazını cemaatle kılan, gecenin yarısını, sabahı da cemaatle kılan, gecenin tamamını ibadetle geçirmiş sayılır. [Müslim]
  20. Namaz, Allahü teâlânın hoşnut olduğu bütün amellerin en faziletlisidir. Rızkın bereketi, duanın kabulüdür. Kabirde ışıktır. Sıratı yıldırım gibi geçiricidir. Cennette başa taçtır. İmanın başı, gözün nuru ve Cehennemden kurtarıcıdır. [Miftah-ul-Cenne]
  21. Cennetin anahtarı namazdır. [Darimi]
  22. En faziletli amel, vaktinde kılınan namazdır. [Ebu Davud]
  23. Kalk namaz kıl, namaz elbette şifadır. [İ.Ahmed, İ.Mace]
  24. Namazın farz olduğuna inanıp, eksiksiz kılan, Cennete gider. [Hâkim]
  25. Ümmetimin fesadı zamanında sünnetime yapışan, (yani Ehl-i sünnet olan) ve beş vakit namazı cemaatle kılanın amel defterine her gün yüz şehid sevabı yazılır. [İ.Nâsiruddin]

Hadisleri inkar eden bir kişi dahi ayetleri inkar etmedikçe namazın büyüklüğünü kabul etmek zorundadır. Namaz kılmayan bir kişinin imanını bilemeyiz çünkü iman kalptedir. Ancak kesinlikle İslam olmadığını biliriz çünkü İslam zahirdir (görünür).
Allah'ın ve peygamberinin bu kadar üzerinde durduğu bir ibadeti, Müslümanım diyebilen kimse küçümseyemez. Allah kitabında kendisine imandan sonra saydığı ve emrettiği şey namazdır çünkü. Namaz ile ilgili olarak ileride hatta kısa süre içinde daha fazla yazacağım.

Allah emanet olun. Selamun aleyküm.

Copyright © asakirullah.com - Hakkımızda - İletişim | Powered by Blogger

Tüm hakları saklıdır!