İslam, açıktan bilinir. İman, kalptedir; bilinmez.

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla,

Bizi ezeli ilmi ile yoktan var eden Allahu Tealaya hamd olsun,

Allah'ın selamı Resulullah'ın üzerine olsun,

Enes bin Malik (r.a) rivayet ediyor. Resulullah (s.a.v) efendimiz şöyle buyurdular;

"İslam, açıktan bilinir. İman, kalptedir; bilinmez. Takva işte şuradadır."

derken "takva" sözcüğünü üç defa tekrarladı. Ve kalbini işaret etti. Kalpte yerleşen ve orada imanı kuvvetlendiren takvadır.

Değerli kardeşlerim bu hadis-i şerifinde peygamber efendimiz açıkça İslam ve iman arasındaki farkı belirtmiş ve ikisini en kısa şekilde açıklamıştır.

Hadis-i Şerifin marifet tarafı olduğu hakikattir. Ancak bu yazımda marifet tarafına girmeyecek daha ziyade ne demek istenildiği üzerinde duracağım. Aslında bu hadis-i şerif Kuran-i Kerimdeki Hucurat Suresinin ayetlerini bana hatırlattı;

"Bedevîler “İman ettik” dediler. De ki: “İman etmediniz. (Öyle ise, “iman ettik” demeyin.) “Fakat boyun eğdik” deyin. Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah’a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. İman edenler ancak, Allah’a ve Peygamberine inanan, sonra şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerdir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir." Hucurat Suresi 14-15

Bu ayet ve bu hadis bana her zaman şunu düşündürmüştür ki; tam olarak iman etmeyen (edemeyen) bir kimse Allah'a teslim olur, yasaklardan kaçar ve emirleri tutarsa bu davranışı onu şüphesiz iman etmeye götürür. Bir kimse İslam (teslim) olursa yani namazı kılar, orucu tutar, zekatı verir ve Allah'ın haram ettiğini kendisine haram ederse bu davranışları onu imana yaklaştırır ve kolaylaştırır.

Aynı şekilde takvanın yüksekliği, imanı kuvvetlendirir. İmanın kuvveti ise İslam'ı yaşamayı kolaylaştırır.

Peygamberin sözüne geri dönecek olur isek; bir insanın Müslüman olup olmadığını dışarıdan biri çok rahatlıkla görebilir. Allah'ın emrini tutan ve yasaklarından kaçan her insan Müslümandır. Ancak her Müslüman iman etmiş değildir. 

İman kalptedir. Bir Müslüman kalbindeki inançsızlığını diline veya davranışlarına vurmadığı sürece kalbinde iman olup olmadığını Allah'tan başkası bilemez. Takva ise kalbin derinliklerindedir ve Allah'tan gayrisi bilemez.

Ulema ve İslam alimleri bu hadis-i şerifi açıklama konusunda marifet ilmini kullanır ancak internet ortamında takdir edersiniz ki bu açıklamaların yayınlaması taraftarı değilim.

Allah'a emanet olun.

Read More

Kelime-i Şehadet nedir ve ne anlama gelir?

Bağışlayan ve esirgeyen Allah'ın adıyla,

Bu yazımda hemen herkesin ezbere bildiğini düşündüğüm bir cümleden bahsedeceğim. Başlıktan da anlayabileceğiniz gibi bahsedeceğim şey Şehadet kelimesi.

Kelime-i Şehadet

"Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedu enla Muhammed'in abduhu ve resulu" Arapça olarak okuduğumuz bu bir kaç kelimeden oluşan meali kısa ama anlamı büyük olan kelimenin şimdi gelin bir de Mealine ve ardından kısaca anlamına bakalım. 

Meali;

"Ben şahitlik ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve ben yine şahitlik ederim ki Muhammed onun kulu ve elçisidir."

Bildiğiniz gibi Allah'a teslim olmuş bir kul yani Müslüman olabilmeniz için bu sözü kalben tasdik etmemiz ve dil ile vurgulamamız gerekiyor.

Anlamı

Her ne kadar basit bir sözmüş gibi görünse de bu sözü kalben tasdik etmek büyük anlamlara sahiptir. Bir olan ve Muhammed'i (Allah'ın selamı onun ve tabi olanlarının üzerine olsun) elçisi olarak görevlendirmiş Allah'ı kabul etmektir.

Bu söz, Allah'ın yazdığı Kuran-i Kerim'de ve elçisi aracılığı ile söylediklerine birebir uygulayacağına söz vermek anlamına gelir. Müslüman bir kimse Kuran'daki bir ayeti veya Resulullah'ın yaptığı bir ameli yok sayarak veya bir mazereti olmadığı halde uymayarak bu sözü gönlünden kabul etmiş saymaz.

Allah'ın ve elçisinin yasakladığı her şeyden kaçacağına ve emredilen her şeyi yapacağına söz vermiş olur. Bir insan bu kelimeyi söyleyerek önce Allahu Tealaya, sonra peygambere ve tüm Müslümanlara söz vermiş olur. Bu sözlerden dönen Allah'a verdiği sözden dönmüş olur.

Allahu Tealanın Kuran-i Kerimde, Peygamberinin ise sözlerinde geçen tüm sözleri koşulsuz kabul ettiği ve edeceğine söz vermiş olur.

Günümüzde ise bir çok Müslümanım diyen insan Kelime-i Şahadet ediyor ancak Kuran-i Kerimde ki ayeti bile ya işine geldiği gibi yorumluyor yada daha da beteri bu zamanda bu olmaz diyerek kökten inkar ediyor. Bu yaptığı ya inançsızlığından yada cahilliğinden yapıyor.

Bu kelimenin anlamını Kuran'a ve peygamber efendimizin yaşantısına uygun bir şekilde yaşadıkça daha iyi anlayacak ve daha iyi birer kul olma yolda ilerleyeceğiz. 

Read More